Üç Maymun |
Tanıştırayım.
Bunlar; Mizaru, Kikazaru ve İwazaru...
İsimleri, "İzel-Çelik-Ercan" ya da "Mazhar-Fuat-Özkan" kadar akıcı ve akılda kalıcı değil, farkındayım. Ama herhangi bir şarkı sözü ya da yazının, vermek istediği mesajı onlarca kelime kullanarak anca ifade edebildiğini düşünürsek, bu üç bilge maymunun, kıllarını bile kıpırdatmadan ne demek istediklerini açıkça anlatabilmeleri mucizevi bir şey...
Sanırım yeryüzünde bunu başarabilen tek görsel, "Üç Maymun" sembolüdür.
Biri görmez,
Biri duymaz,
Biri bilmez...
Bazen onlara bir başka bilge maymun, Shizaru da eklenir, ki kollarını kavuşturan Shizaru da, bir şey yapmamayı temsil eder.
Ülkemiz de dahil olmak üzere, genellikle tüm Batı medeniyetlerinde, "Üç Maymun" denilince akla, bir kayıtsızlık, bir boş vermişlik, sorumluluktan kaçma vb durumlar gelir.
Gerçeği görüp, görmezden gelmek,
Gerçeği duyup, duymazdan gelmek,
Gerçeği bilip, bilmezden gelmek
Ve hiçbir şey yapmamak...
Tüm bunları özetleyen ''Üç maymunu oynamak'' deyimi, gerçeklere sırtını dönüp başını derde sokmamanın, suya sabuna dokunmadan, kurnazlıkla aradan sıyrılmanın, bir soran olursa da "Vallahi haberim yok!" diyebilmenin en garantili yolunu ifade eder.
Oysa biraz "Doğu"ya gittiğimizde, aslında bize bambaşka bir şey anlatmaya çalıştıklarını fark ediyoruz.
ÜÇ MAYMUN FELSEFESİNİN KÖKENİ
8.yüzyılda, Hindistan'da ortaya çıktığı düşünülen bu felsefenin temeli, Vadjra adında üç gözü, bir çok eli ve ürkütücü mavi bir yüzü olan korkunç bir Tanrı ile bağlantılı olarak gelişen;
"Şeytanı görmezsek, onu duymazsak ve onunla konuşmazsak, o da bize dokunmaz"
şeklinde özetlenebilecek Vadjra düşüncesine dayanıyor.
Budist rahipler vasıtasıyla, önce Çin, ardından da Japonya'ya ulaştığı tahmin edilen bu felsefenin, Çin'deki yorumlanışı;
"Doğru olanın karşısındaki bir şeye bakma, doğru olanın karşısındaki bir şeyi dinleme, doğru olanın karşısındaki bir şeyi söyleme ve doğru olanın karşısındaki bir şeyi yapma!" şeklindedir.
Japonya'daki yorumu ise, Vadjra'dan biraz daha farklı olarak, eski Japon Köshin folk geleneklerine kadar uzanıyor.
Ancak burada, ilginç bir nokta var;
Temeli itibariyle, maymunlar ile hiç bir ilgisi olmayan bu felsefenin, onlarla ilişkilendirilmesinin tek nedeni, Japonca'daki ufak bir telaffuz benzerliği...
Japonca'da, "mizaru, kikazaru, iwazaru" kelimeleri, "görme, duyma, konuşma" anlamlarına geliyor.
Ancak kelimelerin sonlarında yer alan ve filleri olumsuza çeviren -zaru eki, okunuş olarak, Japonca'da "maymun" anlamına gelen saru kelimesiyle aynı.
Yani maymunların işin içine girdiği nokta tam da burası.
JAPONYA'DA "ÜÇ MAYMUN"
En yalın haliyle, maymunların elleriyle gözlerini, kulaklarını ve ağızlarını kapamalarının anlamı, kötü bakmamak, kötüye kulak vermemek ve kötü söz söylememektir.
Köshin inanışlarına göre ise, bu üç maymun, yolların Tanrısı Köshin'e hizmet ederler. Japonya'da, takvimin 60. gününde, Köshin festivali düzenlenir. Eski inanışlara göre, bu festival sırasında, eğer mani olacak bir şeyler yapılmazsa, kişinin yaptığı tüm kötülükler cennete rapor edilir.
İşte üç maymunun da, kişinin geçen 59 günde yaptığı tüm kötülükleri temsil ettiği düşünülür.
Üç Maymun Felsefesi |
Bir diğer inanca göre ise, maymunlar, Sanshi ve Ten-Tei'nin, kişinin yaptığı kötülükleri görmemesini, duymamasını ve bilmemesini sağlıyorlar.
Sanshi, her insanın vücudunda yaşar ve o kişinin tüm iyilik ve kötülüklerinin kaydını tutar. Her 60 günde bir, Köshin-Machi adı verilen gecede, eğer kişi uyursa, Sanshi kişinin bedenini terk eder ve Ten-Tei'ye (Cennetteki Tanrı) giderek onun yaptıkları ile ilgili rapor verir.
Ten-Tei de, kötü insanları cezalandırmak için, onları hasta etmek, yaşam sürelerini kısaltmak ve hatta hayatlarını sonlandırmak gibi cezalar üzerine karar verir.
İşte Köshin'e inanan ve korkmak için geçerli bir sebebi olanlar (!), bu Köshin gecelerinde uyumamaya çalışırlar, çünkü onlara göre bu, Sanshi'nin bedenlerini terk edip, Ten Tei'ye rapor vermesini engellemenin tek yoludur.
Sizi bilmem ama, ben bundan sonra nerede bir "Üç Maymun" görsem, bir kayıtsızlık ve aldırmazlık hali düşünmek yerine, evvela
kötü bakmamak,
kötüye kulak vermemek ve
kötü söz söylememek
ve kötü bir şey yapmamak felsefesini aklıma getireceğim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Siz ne dersiniz?