#newnavbar ul li{font-size:100%; list-style-type: none; display:inline; padding:0px; margin:10px; border:0px solid; } #newnavbar li a{ color:#333366; } #newnavbar li a:visited { color: #c00000; } #newnavbar li a:hover { color: #c00000; }

Günün Sözü

19 Mayıs 2015 Salı

ALZHEIMER NEDİR?


 

Şu hayatta unutmak istediğimiz ne çok şey var. Hiç olmamış, hiç yaşanmamış farzetmek istediklerimiz, acılarımız, kötü tecrübelerimiz, kayıplarımız, düşüşlerimiz...




Peki ya bir gün, tüm bunlarla beraber, tüm güzel anılarınızı, gülümsemelerinizi, nerede olduğunuzu, beş dakika önce ne yediğinizi, adresinizi, telefon numaranızı, hatta eşinizi, çocuğunuzu ya da anne babanızı da unutursanız?
  
Hepimiz birer Alzheimer adayıyız. Peki bunun farkında mıyız?
"Kanser ve kalp hastalıklarından sonra en maliyetli üçüncü hastalık olarak tanımlanıyor Alzheimer. Maalesef 2050 yılında Türkiye, dünyada en çok Alzheimer hastası olan 4 ülkeden birisi olacak. Şu anda bile ülkemizde yaklaşık 400.000 Alzheimer hastası var ve bunun sadece 25.000 kadarı tedavi altında."
http://www.karabuk-alzheimer-dernegi.gen.tr/alzheimer-hastaligi

OLASI NEDENLERİ - RİSK FAKTÖRLERİ


Alzheimer hastalığı henüz nedeni tam aydınlatılamayan şekilde beyin hücrelerinin programlanandan daha erken ölmesi nedeniyle olmaktadır (yaşla beraber her kişide beyin hücre ölümü olmaktadır ama Alzheimer hastalığında bu süreç çok daha hızlı ve erkendir). 
Hücre ölümüyle birlikte beyin yavaş yavaş büzüşmeye başlar ve küçülür. Alzheimer
hastalığı bulaşıcı bir hastalık değildir. Ailesel formları da mevcuttur ama bunlara çok nadir (yaklaşık 100 hastanın 5'inde) rastlanmaktadır.
 

Hastalığın nedeni tam olarak bilinmese de bir takım risk yaratan durumlar tanımlanmıştır;
1. İleri yaş ( 65 yaşında hastalığın görülme sıklığı %10 civarında iken 65-85 yaşları
arasında her 5 yılda görülme sıklığı iki kat artarak 85 yaş üzerinde %50’lere
ulaşmaktadır),
2. Geçmişte depresyon,
3. Damar hastalıkları,
4. Geçmişte ciddi kafa yaralanmaları,
5. Düşük eğitim düzeyi,
6. APOE4 gen taşıyıcılığı (Alzheimer hastalığı için bilinen en önemli genetik risk
faktörüdür. Bu gen taşıyıcılığına sahip kişiler 75 yaşında taşımayanlara göre 10-30 kat
fazla Alzheimer Hastalığına yakalanma riskine sahiptirler.) 


http://www.mehmetmuratsumer.com/webkontrol/uploads/files/norolojikhastaliklar/alzheimerhastaligi.pdf


OLASI BELİRTİLER



NPİSTANBUL Nöropsikiyatri Hastanesi Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Oğuz Tanrıdağ anlatıyor:

1. Gündelik hayatı etkileyen unutkanlıklar. Özellikle yakın dönemi ilgilendiren randevu, toplantı, alışveriş listesi ve diğer her türden bilgiyle ilgili unutkanlıklar.

2. Planlama ve hesaplama zorlukları. Faturalar, yemek tarifleri, işlerin sırası ve süresiyle ilgili yaşanan zorluklar.

3. Daha önce sorunsuz yapılan iş ve ev görevlerinde aksama.  Evin düzeniyle ilgili karışıklık, eşyaların nasıl kullanıldığıyla ilgili bilgilerin hatırlanmasında zorluk.

4.  Zamanla ve yerlerle ilgili yaşanan kafa karışıklığı. Düzenli gidilen dükkanların, caminin, işyerinin bulunamaması. Günün saatlerini, günleri, ayları karıştırma. Evin odalarını karıştırma.

5. Görüntüleri algılama zorluğu. Bu zorluk hem yazıları okumada hem de şekil algısındaki bozuklukla ortaya çıkar. Bazı  görüntüler çok önceleri görülmüş başka mekanlarla karıştırılabilir. İnsanların birbirine benzer yüz ifadelerinden farklı kimlik bilgileri çıkartılabilir. Trafikte sorun yaşanabilir.

6. Konuşma ve anlamada zayıflama, kelime sayısında azalma, anlam kaymaları görülebilir.

7. Eşyaları olağan yerlerinden farklı yerlere koymak ve unutarak yakınlarını kaybetmekle veya hırsızlıkla suçlama. Örnekler arasında ayakkabıyı buzdolabına koyma, yumurtaları yatak altında saklama gibileri sayılabilir.

8. Yargılama ve karar vermede güçlük. Gündelik hayat içinde önceleri kolaylıkla alınan kararlar için uzun zamanlar geçirme, bir türlü karar verememe ya da olağandışı şaşırtıcı kararlar.

9. Sosyal aktivitelerden çekilme. Düzenli olarak yapılan sosyal birlikteliklerden vazgeçme. Sınıf toplantılarına gitmeme gibi. Buna karşılık eve kapanma ve tek düze yaşantıya geçiş.

10. Kişilik ve davranış değişiklikleri. Eli açık bir kişiyken cimri birisine, tersi birisiyken savurgan birine dönüşmek. Abartılmış cinsel eğilimler ve çok üzerinde durma vs. Hiçbir şeyden zevk almama. http://www.e-psikiyatri.com/iste-alzheimerin-10-belirtisi-2-22438


Hastalık erken, orta ve ileri evre olarak 3 evreye ayrılabilir.

Alzheimer tek başına ölüm sebebi olmasa bile, bilhassa ileri evredeki etkileri, hastayı ölüme götürecek niteliktedir.  
Hastalıkta ortalama yaşam süresi 8 yıldır. Buna karşın bazı hastalarda hastalık çok
yavaş ilerlerken bazılarında da kısmen daha hızlı ilerlemektedir. 






TEDAVİ MÜMKÜN MÜ?



Alzheimer hastalığı ne yazık ki ilerleyici ve geri dönüşsüzdür. 

Hastalığın kesin tedavisi bugün için maalesef yok. Yani yapılan tedaviyle, hastalık tamamen ortadan kaldırılamıyor,  



Bu yüzden bu hastalığa yakalananların tedavisinde birincil hedefler, bilişsel işleyişi, duygudurum ve davranışları (özellikle amaçsız gezinme ve saldırganlık) düzelterek yaşam kalitelerini iyileştirmek ve işlevsel performanslarını en yüksek düzeye çıkarmak olarak belirleniyor.



YAŞAYAN BİLİR...


Beni en çok etkileyen ise, bu hastalığı yaşayanların tecrübeleri ile ilgili okuduklarım oldu. "Alzheimer olmak mı zor, Alzheimerlı birine bakmak mı?" başlıklı haberde geçen yaşanmışlıklar öylesine ağır ki, aşağıda vereceğim bir kaç örneği okuyunca eminim sizler de bana katılacaksınız.

TAM RAHATA ERECEKKEN  

Şenay Özsan, 64 yaşında. 69 yaşındaki kocası Ali Özsan’la 40 yıldır evli. İki çocukları oldu. Okuttular, evlendirdiler. Bu süre zarfında, çocukların dertleriyle uğraşırken hep baş başa dünyayı gezme hayalleri kurdular. Bir aşk evliliği değildi bu; ama zamanla âşık olmayı başardılar birbirlerine. Yatağa kahvaltı getiren; getirirken tepsi kenarına bir çiçek, bir portakal suyu iliştiren eşler vardır ya; Ali Bey de onlardandı. Ne olduysa beş sene önce oldu. Ali Bey, evin içinde odaları karıştırmaya başladı. Bir akrabasının düğününe gitti. Uçak saatlerini karıştırdı. Ortada bir problem olduğu açıktı. Unutkanlıklar arttıkça siniri de büyüyordu. Parasını kaybettiğinde o uysal adam gidiyor, yerine “Sen mi aldın paramı Şenay, çaldın mı?” diye suçlayan biri geliyordu. Çok geçmeden teşhis konuldu.
Gerisini Şenay Hanım anlatıyor: “Hep şunu sorguladım: ‘Neden bizim başımıza geldi bu?’ Tatile gidecektik, tam rahata erecektik. Ege turumuzun rotası bile hazırdı çocuklar evlenince. Aylarca hiç umarsızca hayatın tadını çıkaracaktık. Olmadı. Her gün biraz daha kaybettiğimi hissediyorum onu. Bir kadının başına gelebilecek en kötü şey kocasının Alzheimer hastası olması… Kocasının gözünün önünde bu kadar ‘aciz’ hale gelmesi… Bir başıma kaldım. Ama bir başıma da değilim işte. Ben yokum bu hikâyenin içinde. Kendimi unutalı 5 sene oluyor. Artık Ali, süs eşyası gibi. Onu böyle gördüğüm için de kendimden utanıyorum.”

HER SABAH HAVAALANINA...

Huriye Ballısoy, eşini yedi yıl önce kaybetmiş. Toplantılarda bulunma amacı, aynı sorunları yaşayan Alzheimer yakınlarına yol gösterebilmek…  Hatta şu sıralar bununla ilgili bilgilendirici bir kitap yazıyor. Gençliğinde felçli babasına bakmış, ardından da mutsuz bir evlilik yaşamış. Tam ‘Huzura erdim’ derken, ikinci eşi de Alzheimer illetine tutulmuş: “Benden yaşça hayli büyüktü. Ama ben ona âşıktım. Paldır küldür başladı hastalık. Her şey bir anda oldu. 7,5 yıl boyunca onun her şeyi oldum. Kendim olmayı unuttum. Bana hiç şiddet uygulamadı. Çünkü ben onun her şeyini öğrendim. Her olaya vereceği tepkiyi biliyordum. Onca yıl inanılmaz bir otokontrolle yaşadım. Hemen kabullendim onun hasta olduğunu, gerçeklere sırtımı dönmedim. Çünkü ben de böbrek hastasıyım. Çok iyi bilirim insanların ‘Acaba ne zaman ölecek?’ bakışlarını… Eşime o bakışları reva göremezdim. Her bakışımda onu ne kadar sevdiğimi hissetmeliydi. ‘Canım benim’ derdim ona… Tüm kalbimle… Bütün kızgınlığı giderdi bir anda… Kitaplar okudum, notlar aldım. Başka hastaların neler yaşadığını öğrendim. Evlerine gittim. Onun için bu süreç ne kadar kolay geçer; bunu araştırdım hep...” 
BERLİN UÇAĞINDA YER YOK
“Hiçbir isteğine ‘hayır’ dememeye çalıştım. Belki bu söylediğime inanmayacaksınız. Ama 3 yıl boyunca Allah’ın her günü Yeşilköy Havalimanı’na gittik. Sebebini anlatayım… Bizim ortak çocuğumuz yoktu. Onun çocukları Almanya’da yaşıyordu. Babalarıyla hiç ama hiç ilgilenmediler. Telefonda, ‘Gelin buraya’ diyor; hiç ses yok o taraftan… Her sabah kalktı sabahın 6’sında; kravatını taktı, bavulunu hazırladı. Beraber havalimanına gittik. Almanya’ya gidecek güya… Çocuklarını görecek. Onlara diyecekleri var. Havaalanında hosteslerle anlaştım. Her gittiğimizde, her sabah bize ‘Berlin uçuşumuzda bugün yer kalmadı’ dedirttim; tembihledim onları. Eve geldi, bavulunu boşalttı. Ertesi sabah yine aynı senaryo… Çünkü bir gün önce yaşadığı şeyi unutuyor. Kar, yağmur demeden, her sabah 8’de havalimanına gittik. Bazen taksiyle, bazen otobüsle, bazen de yürüyerek…”
“Öldüğü gün evdeydik. Kollarımda öldü. Böyle bir acı yok. Yaşamadım ben böylesini. Başka ölümlerden farklı bu… Cenazesini yaptık. Koştur koştur eve geldim. Odasına baktım. Aklımdaki şu; ‘Bunca saattir dışarıdaydım, kim bilir, ne haldedir şimdi?’ Kabullenemedim öldüğünü. Hayatınızın merkezinin alındığını düşünün. Ne yaparsınız? ‘Ben’ yokmuş çünkü artık; benden eser kalmamış.”
Haberin tamamına ve diğer tecrübelere buradan ulaşabilirsiniz. http://www.aksam.com.tr/pazar/alzheimer-olmak-mi-zor-alzheimerliya-bakmak-mi/haber-204861

Bu yazıyı yazdım, çünkü en başta da dediğim gibi, Hepimiz birer Alzheimer adayıyız. 
Ne olduğunu, nasıl ortaya çıktığını, ne zaman son noktaya geldiğini, yaşayanların anlattıklarını ve maalesef kesin bir tedavisinin olmadığını öğrendikten sonra, hepimize düşen bu konuda bilinçlenmek, kendimiz ve sevdiklerimiz için gerekli önlemleri almak, Alzheimer ile mücadele eden hasta ve yakınlarına her platformda mümkün olduğunca destek olmak ve seslerini duyurmak...


Bu konuda Sınav Koleji öğrencilerinin "Onlar unuttu, biz hatırlıyoruz" sloganı ile yürüttükleri uluslararası ayağı da olan Project Mind adlı proje büyük bir alkışı ve desteği hakediyor.  

Twitter'da  https://twitter.com/fpsprojectMIND ve #hatırlıyoruz hashtagi ile; Facebook'ta da  https://www.facebook.com/prjctmind sayfasından bu pırıl pırıl gençlere siz de destek olabilirsiniz. 


 
Alzheimer ile ilgili daha detaylı bilgi için;

Alzheimer Vakfı : http://alz.org.tr/
Türkiye Alzheimer Derneği : http://www.alzheimerdernegi.org.tr/

Başımıza gelmeden umrumuzda olmayanlardan olmasın Alzheimer...

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Siz ne dersiniz?