#newnavbar ul li{font-size:100%; list-style-type: none; display:inline; padding:0px; margin:10px; border:0px solid; } #newnavbar li a{ color:#333366; } #newnavbar li a:visited { color: #c00000; } #newnavbar li a:hover { color: #c00000; }

Günün Sözü

3 Haziran 2015 Çarşamba

"VECİHİ" GERÇEĞİ - GERÇEK "VECİHİ"


Vecihi
Vecihi - Gülen Gözler (1977)

Yıllarca, ne zaman biraz fazla alçaktan uçan bir uçak ya da helikopter görsek, "Vecihi geliyor!" dedik durduk kahkahalarla...

Çoğumuzun en azından 10 kere izlediği ve çoğu repliğini ezbere bildiğimiz 1977 yapımı bir Ertem Eğilmez klasiği "Gülen Gözler"deki performansı ile usta Şener Şen öyle bir kazındı ki zihinlerimize, bu yüzden bu saatten sonra bir başkasını kabullenmek zor, biliyorum;
Peki ama ben şimdi size 
"Vecihi"nin gerçek olduğunu söylesem?





"Yurdumun 'İlk'leri"ni yazarken, tamamen tesadüf eseri karşılaştığım 
"Vecihi Hürkuş - Uçak düşüren ilk Türk tayyareci" cümlesi ile, 
anlık bir şok, "Şaka mı ki?" çelişkisi, gözümün önüne gelen uçağına takılan çamaşırlar kucağında bir Şener Şen...


GERÇEK VECİHİ - VECİHİ HÜRKUŞ KİMDİR?

Bir kısmınız hala "Dalga mı geçiyor acaba?" diye şüphe içerisinde olabilirsiniz. 
Bir kısmınız da, Türk havacılık tarihinin en önemli isimlerinden biri olarak kabul edilen bu ismi zaten bildiği için, "Tabii ki de "Vecihi" gerçek, nasıl bilmezsiniz ki?" diye başınızı sağa sola sallayıp beni ve benim gibileri kınıyor olabilirsiniz.

Öyle ya da böyle, kendimi yeteri kadar ayıpladıktan sonra, şimdi bilen-bilmeyen herkes için, tüm hayatı başarılar ve ilklerle dolu bu şahane insanı gururla takdim ediyorum.

 Buyrun tanışın; 

Vecihi Hürkuş
Vecihi Hürkuş
Vecihi Hürkuş (6 Ocak 1896 - 16 Temmuz 1969), Türk pilot ve mühendis.

6 Ocak 1896 tarihinde İstanbul'da doğdu. I. Dünya Savaşı'na katıldı. Yaralanınca, İstanbul'a dönerek Yeşilköy'deki Tayyare Mektebi'ne girdi ve pilot olarak mezun oldu. 

Birinci Dünya Savaşı sırasında pilot brövesi alarak Ruslar'a karşı harekata katılan Vecihi Bey, başarılı keşif ve bombardıman uçuşları yapmış ve bu arada girdiği bir hava muharebesinde bir Rus uçağını indirmiştir. 
 
Vecihi Hürkuş, uçak düşüren ilk Türk tayyarecidir.




Daha sonra Ruslara esir düşen Vecihi Bey, Hazar Denizi'nde bulunan Nargin Adası'ndan yüzerek İran üzerinden kaçmayı başarmış ve yurda dönmüştür. 
Kurtuluş Savaşı'na katılan Vecihi Bey, özellikle İnönü ve Sakarya savaşı sırasında çok başarılı keşif ve destek uçuşları yaptığı gibi bir Yunan uçağını da indirmiştir. 

Kurtuluş Savaşı'nın ilk ve son uçuşunu yapan pilottur. İzmir (Gaziemir - Seydiköy) hava meydanına ilk giren ve işgal eden kişi olur.

Vecihi Bey'e kırmızı şeritli İstiklal Madalyası verilmiştir. Ayrıca TBMM tarafından üç kez Takdirname verilmiştir. Üç takdirname verilen tek kişidir.

Savaştan sonra İzmir'de yeni tayyarecileri eğitmeye başlar. Edirne'ye yanlışlıkla inen bir yolcu uçağını almakla görevlendirilir. Hizmeti karşılığı uçağa "VECİHİ" adı verilince, uçak inşa etmek düşünceleri canlanır. 
İzmir Seydiköy HavaMektebi'nde -bugünkü Gaziemir Hava Teknik Okullar Komutanlığı- uçak yapımı projesine devam eder. 1923'te ganimet olarak Yunanlardan ele geçen motorlardan yararlanarak ilk Türk uçağını imal eder. 28 Ocak 1925'de "VECİHİ K-VI"adını verdiği uçağını uçurur. Ancak ödül yerine onu ceza beklemektedir. 
Vecihi Hürkuş'un ödül beklerken ceza almasının nedeni, havacılıktan anlayan kimsenin bulunmamasıdır.. İzin verecek merci olmadığı için, izinsiz havalanmış, bu yüzden de cezalandırılmıştır.

Vecihi Hürkuş
Vecihi Hürkuş
Daha sonra askeri havacılıktan ayrılarak uçak tasarımı ve yapımı çalışmalarına devam etmiştir. 
Havacılığa gönül veren Tayyareci Vecihi Hürkuş, sadece Türk havacılık tarihinin değil, belki de tüm Türkiye tarihinin en ilginç simalarından birisiydi.

1930'da Kadıköy'de bir keresteci dükkânını kiralayarak, 3 ay içinde ilk Türk sivil uçağını, aslında ikinci uçağı VECİHİ XIV'ü inşa etti. 


İlk uçuşunu 27 Eylül 1930'da Kadıköy Fikirtepe'de büyük bir kalabalık ve basın topluluğu karşısında yapmıştır. Bu uçuştan sonra VECİHİ XIV ile önce Yeşilköy'e, sonra Ankara'ya uçmuştur. 

Uçabilirlik Sertifikası için İktisat Bakanlığına başvurmuş, 14 Ekim 1930'da, “Tayyarenin teknik vasıflarını tespit edecek kimse bulunmadığından gereken vesika verilmemiştir” cevabını almıştır. Hürkuş, bunun üzerine bakanlık nezdinde yapılan girişimler sonucu uçağa istenen belgenin alınması amacıyla uçağı sökerek demiryollarından kiraladığı vagonla Çekoslovakya’ya gönderilmesi için müsaade almıştır. 
Hürkuş, 6 Aralık 1930’da Prag’a geldiğinde henüz tayyare gelmemişti. Tayyareye ait statik raporu gibi resmi evrak önce Çek diline çevrilmiş, uçak gelince tekrar monte edilerek uçağın malzemeleri ve her türlü teknik kontrolü yapıldıktan sonra uçuşu istenmiş. Her türlü uçuş şekilleri ile uçuşun kontrolü tamamlanmıştır.
Hürkuş 23 Nisan 1931’de Çekoslovakyalı yetkililer tarafından civardaki bir gazinoda düzenlenen bir törenle, başköşesinde “Yaşasın Türk Tayyareciliği” yazılı bir pankartla onurlandırılarak uçuş müsaadesini almıştır. 25 Nisan 1931’de Çekoslovakya’dan uçarak Türkiye’ye gelmek için yola çıkıp 5 Mayıs 1931’de Türkiye’ye gelmiştir.

1932'de "Vecihi Sivil Tayyare Mektebi" isimli ilk Türk Sivil Havacılık Okulu'nu açmıştır. Okulda ilk Türk kadın pilotu olan Bedriye Gökmen ile birlikte 12 pilot yetiştirmiştir. İstanbul Kalamış-Kadıköy'de Türkiye'nin ilk sivil uçağı VECİHİ XIV, ilk eğitim ve spor uçağı VECİHİ XV, 160 beygirlik Mercedes uçak motorlu deniz kızağı VECİHİ SK-X üretilmiştir. 

Vecihi Hürkuş
Vecihi Hürkuş 2

Vecihi Bey zor koşullarda eğitim yaparken bazı kurumların, örneğin TEKEL İdaresi’nin ve Türkiye İş Bankası'nın reklamlarını yapmış, bazı vatansever yetkili kuruluşların da yardımlarını da almıştır. 

1937 yılında, Türk Hava Kurumu, Hürkuş'u mühendislik eğitimi alması için, Almanya'daki mühendislik okuluna gönderdi. 


1939 yılında mezun olarak ülkesine dönen Vecihi Hürkuş'a iki yılda mühendis olunmasının imkânsızlığı gerekçesiyle uçak mühedisi ruhsatı verilmedi.
1954 yılında ilk sivil havayolu şirketi olan Hürkuş Havayolları'nı kurmuştur. Ancak; kazalar, kaçırılmalar ve sabotajlar gibi sebeblerle, şirket uçuştan men edilmiştir.
Türk havacılık tarihinin en üretken ve girişimci kişilerinden olan Vecihi Hürkuş, Ankara'da, 16 Temmuz 1969 tarihinde Gülhane Askeri Tıp Akademisi Hastanesi'nde vefat etmiştir.
http://tr.wikipedia.org/wiki/Vecihi_H%C3%BCrku%C5%9F


"Başımıza icat çıkarma Vecihi!" zihniyeti yüzünden önü devamlı kesilen ve hayalindekileri tam anlamıyla gerçekleştiremeyen Vecihi Hürkuş'u ve bu vesileyle de, hem Hürkuş'u bize gülümseterek hatırlatan hem de arkasında yüzümüzü her daim güldüren onlarca eser bırakan Ertem Eğilmez'i takdir, saygı ve rahmetle analım...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Siz ne dersiniz?