#newnavbar ul li{font-size:100%; list-style-type: none; display:inline; padding:0px; margin:10px; border:0px solid; } #newnavbar li a{ color:#333366; } #newnavbar li a:visited { color: #c00000; } #newnavbar li a:hover { color: #c00000; }

Günün Sözü

29 Mayıs 2015 Cuma

İŞ BULMAK YA DA BULAMAMAK 2



Yeni Mezun
Yeni Mezun Psikolojisi 1-2-3 dedik;
İlk günlerde egomuz tavanken, gerçek hayatın hiç de öyle sandığımız gibi olmadığını görünce hafiften sendeledik...

Günler, haftalar, belki de aylar geçti, hala bir iş bulamadık; panikledik, "Ne oluyor?" dedik, iş başvurularında sınır tanımadık, mülakatlarda saçmaladık, kendimizi saldık, saldıkça dağıldık ve sonra bir gün, "Bu böyle olmaz!" dedik.
Silkelenip, toplandık...




Önce sakinleştik, anne babayı da sakinleştirdik.
Sonra etraftaki felaket tellallarına kulak asmamayı öğrendik.
Zihinsel hazırlığın dışında, fiziksel olarak da çalışma hayatına yavaş yavaş ısınalım diye, erken kalkmaya başladık.
Kendimizi salmayı bıraktık; saç baş darmadağın, pijama, terlik, televizyon modundan çıkıp, ertesi gün işe başlayacakmış gibi yaptık ve dış dünyadan asla kopmadık. 

Meselemiz "İş Bulmak ya da Bulamamak" olduğuna göre, bu yolda;
Ayna karşısında kendi kendimizi iş görüşmesindeymişiz gibi ölçtük, tarttık; saçmalama ihtimalimizi en aza indirebilmek için aldık sevdiklerimizi karşımıza, iş görüşmesi canlandırmaları yaptık.
İnternet, kitaplar, dergiler, televizyon, elimizin altında varsa, her birinden bir şeyler araştırdık, yetmedi; kurslar, seminerler ve workshoplara katıldık.
"Diğerleri"nden bir adım ötede, buram buram "biz" kokan özgeçmişler, önyazılar hazırladık.



Şimdi artık kim olduğumuzu ve neler yapabileceğimizi diğerlerine de göstermenin zamanı geldi.


Öncekilerden gereken tüm dersleri çıkardığımıza göre, hepsini unutalım ve bundan sonraki ilk mülakatımız miladımız olsun.





Google'a girip
"Yeni Mezunlara Tavsiyeler"
"İş Görüşmesinde Mutlaka Yapmanız Gerekenler"
"İş Görüşmesinde Asla Yapmamanız Gerekenler"
"Mülakatçıyı Etkilemenin 5 Garantili Yolu"
"İş Görüşmesinde Kesin Sorulan 10 Soru ve Yanıtları"
"Mülakatlarda Elinizi Kolunuzu Koymak İçin En Uygun Yerler"

diye arama yaptığınızda emin olun karşınıza çoğu birbirinin aynısı binlerce sonuç çıkacaktır.

- O soru sorulduğunda, mutlaka oradaki önceden hazırlanmış cevabı vereceksiniz.
- O eli, oraya değil, şuraya koyarsınız, o işi %90 alırsınız.
- O kıyafeti değil, diğer renktekini giyerseniz, daha özgüvenli bir kişi imajı çizersiniz.
- Mülakatçının elini o şekilde değil, ne çok sert ne hafif sol taraftan 45 derecelik bir açıyla yaklaşıp biraz öne eğilerek sıkacaksınız.

Vs vs vs


Sıkıldınız değil mi?

Kötü haber; Bunları, "Altın Değerinde Tavsiyeler" diye, her yerde, herkesten duyacaksınız...

İyi haber: Hiç birini yapmak zorunda değilsiniz!





"İş Bulmak ya da Bulamamak 1" başlıklı yazımda, size ilk işime nasıl girdiğimi anlatmıştım.
Elbetteki benim kadar gözünüzü karartmak ya da karartmamak, sabrınızın ve cesaretinizin sınırına bağlı.

Ama zaten asıl anlatmak istediğim şu; lütfen sadece "KENDİNİZ OLUN!"

Siz, pilleri takılıp arkadan kurulunca, içindeki cihaza önceden kaydedilmiş lafları söyleyen ve elini-kolunu anlamsızca sağa sola sallayıp yüzünde her daim aynı sabit gülümseme ile yürüyen oyuncak bir bebek değilsiniz! 

Şöyle bir etrafınıza bakarsanız; herkesin, herşeyin nasıl "tek tip"leştiğini kolayca fark edebilirsiniz. Aynı saç renkleri, aynı model pantolon ya da ayakkabılar, aynı akıllı telefonlar, ağızlarda aynı popüler kelimeler, gidilen aynı popüler mekanlar, dinlenilen aynı popüler müzikler...


Fark Yaratın
Fark edilin!

Daha önce verdiğim örnekte, "Bir salona giren birbirinin tıpa tıp aynı 1000 kişi hayal edin ve sadece birinin tercih edileceğini düşünün." demiştim. "...ve hemen sonra, salona diğerlerinden 10 santim daha uzun birinin girdiğini canlandırın gözünüzde. Dikkatleri çeken ve muhtemelen de seçilecek olan O'dur!"


 
İdealist Kuzu

Bir şekilde "fark yaratmak" zorundasınız.
Hiç korkmayın;
Sürüden ayrılanı kurt falan kapmaz.  




Belli başlı bir kaç genel geçerli taktik dışında, tüm okuduklarınızı, tüm öğretilenleri, tüm cevapları, tüm kalıpları unutun!

YENİ BİR SİZ, YENİ BİR İŞ GÖRÜŞMESİ...


İş Görüşmesi
1 - Kıyafetiniz, temiz, ütülü ve ölçülü olsun. Derin dekolteler, yırtmaçlar, abartılı aksesuar, makyaj ya da parfümden uzak durun.

2 - Elinizde ufak bir dosya ya da portföyün içinde özgeçmiş ve önyazının en az 2 kopyasını hazır bulundurun. 

3 - Tamamen kişiselleştirdiğiniz özgeçmişinizin ve önyazınızın içeriğine hakim olduğunuzdan emin olun.

4 - Mülakatçının elini, yeni tanıştığınız herhangi birinin elini nasıl sıkıyorsanız o şekilde sıkın (Açı hesabı yapmanıza gerek yok!) ve size gösterilen yere oturun.

5 - Ellerinizi, kollarınızı istediğiniz yere koyun. İster dizlerinizin üzerine, ister koltuğun kenarına; ister parmaklarınızı birbirine kenetleyin, ister elinizdeki dosyayı tutun, fark etmez. Önemli olan rahat etmeniz. 


Tavsiye
BİR SORAN BİR BİLEN TAVSİYESİ:


Bu noktadaki tek tavsiyem, sadece kollarınızı önünüzde kavuşturup oturmayın! 






Beden Dili ile ilgili eğitim aldığım ve bu konuyu çok araştırdığım için (ki, bununla da ilgili bir yazı yazmayı düşünüyorum), rahatça diyebilirim ki bu hareket ister istemez, iletişime kapalı olduğunuz ve hatta bulunduğunuz ortamdan ya da karşınızdaki insandan sıkıldığınız mesajını verecektir. 
Bu da genel geçerli taktiklerden biridir, yapmamanızda fayda var. 


6 - "Bir şey ikram edilirse, kibarca reddedin; sakın ola bir şeyler içmeyin!" klişesini unutun. Dışarıdaki 40 derece sıcaklığın bağrından gelmiş ve bir bardak su için ölüyor olabilirsiniz. Diliniz damağınız birbirine yapışmış, boğazınız kupkuru, acılar içinde bir 15-20 dakika geçirmektense, kibarca isteyin. 

7 - Ne çok kısık sesle, ne de odayı inletecek şiddette; ikisinin ortası yumuşak, sakin ve anlaşılır bir ses tonunda konuşun. 

8 - Siz zaten yeteri kadar bilgili, donanımlı ve çalışkan bir insansınız. Buna rağmen elbette daha öğreneceğiniz çok şey var. O yüzden, bilmediğiniz bir konuda ASLA, ASLA, ASLA biliyormuş gibi yorum yapmayın.
Dürüstçe "Bilmiyorum" deyin ve öğrenmek istediğinizi ifade edin. Emin olun, bu tavrınız daha fazla artı puan getirecektir.  

9 - Başvurduğunuz firmayı öveceksiniz diye, alakalı alakasız her cümlenizi şirketin başarılarına, kurumsal yapısına, imajına, büyüklüğüne falan bağlamaya çalışmayın. Komik duruma düşersiniz.

10 -  Özgeçmişinize olmadık hobiler, sosyal faaliyetler ya da yakınından bile geçmediğiniz aktiviteler eklemeyin. 
Parmağınızı suya sokarken bile çekinen bir insan olarak, "Boş zamanlarımda dalmayı severim" gibi bir yalan yazdığınız an, karşınızdaki mülakatçının "İleri seviye" ders veren bir dalgıç olma ihtimalini de göze almış bulunuyorsunuz, ona göre!

11 - Her soruya cevap vermek zorunda değilsiniz. Özel hayatınızla ilgili ya da fazlasıyla kişisel herhangi bir konuda sorulan herhangi bir şey, size rahatsızlık verdiyse, kibarca "Bu soruya cevap vermek istemiyorum!" deyin. Rahat olun, herhangi bir gerekçe belirtmek zorunda da değilsiniz. Sınırlarınız olmasında yarar var.

12 - Soru sorun: Mülakatçı, o aşamada gerek görürse, maaş, diğer sosyal ve yan hak veya imkanlar vs hakkında yeteri kadar bilgi verecektir. O yüzden, siz o konulara pek girmeyin.
Sadece işe alım süreci, işveren olarak onların sizden beklentileri ya da şirketin işleyişi gibi konularda merak ettiğiniz soruları sormanız önemlidir. Hem ciddiyetiniz ve ilginizle fark yaratırsınız, hem de karşılıklı olarak oluşabilecek yanlış anlaşılmaların önüne en baştan geçmiş olursunuz.

 
Fark Yaratın
Farklı olmaktan korkmayın!

  

Bundan sonrası, inanın daha kolay olacak.

Siz sadece, farklı olmaktan korkmayın.
      
Gerisi gelecektir...
     
       

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Siz ne dersiniz?